Koronavirüs salgınıyla birlikte, özellikle kendilerini virüs salgınından koruyamayan mültecilerin , kamplarda sınırlı bir alanda tutulmasını protesto eden katılımcılar. haftalardır ülke genelinde yaptıkları çeşitli eylemlerle konuyu kamuoyuyla paylaşmaya ve mülteci kamplarında zor koşullarda yaşamak zorunda kalan mültecilerle dayanışma çağrılarını yineliyorlar ve olası bir ölümcül felaketin önlenmesi için bütün mülteci kamplarının boşaltılmasını istiyorlar.

Şimdiye kadar yapılan dayanışma eylemleri sonucunda, Almanya’da bir çok şehir ve belediyelerin, gelecek mültecileri kabul etmeye hazır olduklarını açıklamasına rağmen, Federal hükümetin kısa bir süre önce Yunanistan’ın Midilli Adası’ndaki Moria Kampı’ndan sadece 47 küçük çocuğu Almanya’ya getirilmesinin eleştirlildiği mitingde, hasat zamanı Alman kuşkonmazını kurtarabilmek için 200.000 Alman turisti hızla ülkeye getirebilen ve yine 80.000 mevsimlik tarım işçisini ülkeye getirebilen hükümetin önceliklerinin açıkça belli olduğu ve hükümet için mültecilerin yaşamının hiç bir değeri olmadığının altı çizildi.

“47 kişiyi kabul etmek, ulusal vicdanı temizlemek için utanç verici bir girişimdir” denilen açıklamalarda on binlerce insan için hiçbir şeyi değiştirmediği, kamplarda ve toplu barınaklarda virüse karşı hiç bir korunmaları olmadan hijyensiz ve sağlıksız yaşamak zorunda kaldığı belirtildi. Açıklamada ister Yunanistan’da, ister Balkanlarda veya Alman toplu konaklama yerlerinde, önerilen minimum mesafe ve hijyen düzenlemelerinin bir saçmalık haline geldiği söylendi.
