IŞİD’in sosyal tabanının Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin oluşturduğunu iddia eden Özdağ, Suriyeli mültecilerin gönderilmesi gerektiğini bir kez daha dile getirdi. Özdağ, Türkiye için en büyük stratejik tehdidin Suriyeli göçü ile milli demografik yapının bozulması olduğu tezini yine ileri sürdü.
Özdağ’ın mültecilerle ilgili kriminalize edici genelleyici söylemleri bir çok haber merkezi tarafından doğrudan verildi.
Özdağ basın toplantısında özetle şunları söyledi:
“Türkiye’de yaygın bir terör şebekesi oluşturan DEAŞ önce ülkemizi önce Suriye iç savaşında cephe gerisi lojistik merkezi olarak kullandı sonra da Türkiye’de kanlı eylemlere başladı. Ülkemizin büyük katliamlardan oluşan Orta Doğu tipi terör eylemleri ile tanışması DEAŞ terör eylemlerinin başlamasıyla gerçekleşmiştir. Birkaç eylemde 200’ü aşan insanın ölmesine neden olmuştur DEAŞ. DEAŞ 2019’da da Türkiye vilayeti programını ilan ederek Türkiye’ye yönelik yeni saldırılarını başlatmak istemiştir. İstihbarat ve emniyet güçlerimizin sürekli operasyonlarla DEAŞ’ı baskı altına aldığını biliyoruz bu baskılar sonucunda sözde Türkiye Emiri yakalanmış bulunuyor. İstihbaratçılarımızı ve emniyet güçlerimizi tebrik ediyorum. Unutulmamalı ki, DEAŞ ile mücadelenin sona erdirilebilmesi için sosyal tabanını tamamen yitirmesi gerekiyor. DEAŞ terörünün sosyal tabanını da Türkiye’deki Suriyeliler oluşturuyor.